Başarılı oyuncu Reha Özcan, Fox ekranlarının sevilen dizisi Mucize Doktor'da hayat verdiği 'Adil Hoca' karakteriyle, kısa sürede izleyicinin kalbini çaldı.

Savant sendromu taşıyan Ali Vefa'ya çocukluğundan bu yana kol kanat geren Adil Hoca, merhametli ve sıcak tavırlarıyla büyük beğeni topluyor.

Peki Adil Hoca'ya hayat veren Reha Özcan'ın kardeşinin de kendisi gibi ünlü bir isim olduğunu söylesek...

'Cennet Mahallesi' ve 'Bir Demet Tiyatro' gibi büyük projelerden tanıdığımız Serhat Özcan, Reha Özcan'ın ağabeyi...

Oyunculuk mesleğini severek icra eden iki kardeşin arasında yalnızca 4 yaş bulunuyor.

Instagram'dan aile hayatına dair bol bol fotoğraf paylaşan Reha Özcan, annesiyle verdiği pozun altına ''Anacığımın elini öpmeye geldim'' notunu düşmüştü.

Usta oyuncunun, Diyetisyen Yeşim Özcan ile mutlu bir evlilik sürdürdüğünü söylemeden geçmeyelim.

Serhat Özcan'ın eşi Yeşim Özcan, geçtiğimiz günlerde Aksaray'da otizmli öğrencilerin yuhalandığına dair çıkan haberler için şu notu paylaşmıştı: ''Aksaray'da yaşanan olaylara üzülüyorum, canım yanıyor, canımız yanıyor. Ayırımcılık, ötekileştirme ne zaman bitecek? Otizimli çocukların okulun arka kapısından alınması, yemek yedikleri saatin farklı olması, dışlanması ve sonrasında da otizmli çocukların okulda kalı kalmaması için oylama yaptırmak ne demek? Peki çocuklarımız istemiyor diye rahatsız olan, eylem yapan velilere ne demeli? Bir seçim mi bu? Uzun yıllardır Otizim ile yakınen ilgileniyorum, beslenme planlarını değiştirmek fayda sağlar mı diye araştırmalar yapıyorum, üzerinde çalışıyorum. Bununla birlikte sevgili eşim Reha Özcan, Mucize Doktor gibi farkındalık yaratma amacı taşıyan bir dizinin Adil Hocası olunca, bu konuya ailecek daha çok gönülden bağlandık. Herkesin üzüleceği bir dizi değil Mucize Doktor. Sevgiyi, şefkati, özeni, iletişimi, anlaşmayı anlatan bir dizi.

Bunu hayatlarınıza uygulayın, sevgi her şeyi dönüştürür, mucizeler yaratır diyen bir dizi. Unutmayalım ki otizim bir hastalık değildir. Şefkat ve sevgi gereklidir. Beslenmesinin düzenlenmesi gereklidir. Düzenli eğitim alması gerekir. Biz çocuklara bir arada yaşamanın, herkesi olduğu gibi kabul edip, anlayıp, paylaşmanın mutluluğunu öğretmeliyiz. Biz çocuklara kimsenin kimseden üstün olmadığını, herkesin sevgi dilinde koşulsuzca saf sevgi ile bir arada olunca her şeyin güzelleşeceğini öğretmeliyiz. Yetişkinler bu bilinçte olmalı ve bu bilinci vermeli çocuklarına. Sevgide buluşalım. Toplum olarak da beden olarak da sağlıkla kalmanın tek yolu bu. ''